Friday, October 11, 2019

Grip Tedavisinde İlk 48 Saat Önemli

Grip tedavisinde spesifik grip virüsüne etkili ilaçlar kullanılmaktadır. Bu ilaçlar özellikle hastalığın başlangıcında ilk 48 saat içinde etkilidir. Bu nedenle kendisinde grip bulguları olan kişiler vakit geçirmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.

Grip hastalığı geçiren kişilerde ateş, halsizlik, kas ağrısı ve öksürük gibi şikayetler görülür. Hastalar yürüme ve günlük işlerini yapmakta zorlanabilirler. Bu nedenle hastalığın bir diğer adı da ‘paçavra hastalığı’dır. Grip sıklıkla nezle ile karışabilir. Nezle daha çok burun akıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırma gibi şikâyetlerle devam eder. Nezlede ateş olmaz. Bu iki hastalığı birbirinden ayırmak gerekir. Bir kişi yıl da en fazla bir defa grip geçirebilir. Nadiren bu sayı artabilir. Ama bir kişi yılda birden fazla nezle olabilir.

RİSK GRUBUNDAKİLER AŞI OLMALI
Grip hastalığı; yaşlılar, küçük çocuklar, hamileler, kalp, böbrek, karaciğer, akciğer ve nörolojik hastalığı olanlar, diyabet, astım hastaları ve bağışıklığı baskılanmış hastalarda ağır seyredebilir. Özellikle bu risk altındaki kişilerin ve sağlık çalışanlarının aşı olması önerilir. Aşıyla yüzde 70 oranında bir korunma sağlanabilir. Grip hastalığı geçiren kişilerin okul, iş yeri gibi kalabalık ortamlardan uzak durması gerekmektedir. Grip tedavisi gören kişiler istirahat etmeli ve bol sıvı tüketmelidir.

Okullar Açılıyor, Enfeksiyonlardan Nasıl Korunabiliriz?

Okulların açılması ve sonbahar-kış mevsimlerinin yaklaşması nedeniyle toplu yaşam yerlerinde enfeksiyon riski artmaktadır. Özellikle, ishal, dizanteri gibi bağırsak sistemi enfeksiyonları ile nezle, grip, farenjit gibi solunum sistemi enfeksiyonları daha sık görülmektedir. Açıkta satılan yiyecekler, iyi pişmemiş yiyecekler ile iyi yıkanmamış sebze ve meyveler yoluyla bulaşmasıyla mikroplar ishale neden olabilir. Kalabalık olan okullarda, kreşlerde havanın yeterince temizlenmemesi, hasta olan kişilerle yakın olan kişiler arasında ki mesafenin kısalması da solunum yolu enfeksiyonlarının bulaşmasına neden olmaktadır.
Bu dönemde çocukların beslenmesine dikkat edilmelidir. Düzenli beslenmeli, günlük beslenmede taze meyve ve sebzelere daha fazla yer verilmeli ve bol miktarda sıvı alınmalıdır. İyi pişmemiş, iyi temizlenmemiş ve açıkta satılan yiyecekler tüketilmemelidir. Bu şekilde ishale neden olan mikroorganizmaların yiyecekler yoluyla bulaşması önlenebilir.
Kişisel hijyende ve enfeksiyonlardan korunmada en iyi yöntemlerden birisi el yıkamadır. Herhangi bir şey yemeden önce ve sonra, tuvalete girdikten sonra, diş, ağız, burun ve göz temizliği yaptıktan sonra, yüz ve saçlara temastan sonra, oyun oynadıktan sonra, kirli yüzeylere ve maddelere temas sonrası ve okuldan eve dönüşte eller su ve sabunla yıkanmalı, kağıt havlu ile kurulanmalıdır.
Diş fırçası, tıraş bıçağı gibi kişisel eşyalarınız başkaları ile paylaşılmamalıdır.
Solunum yolu enfeksiyonu (nezle, grip) olan hastalar evinde istirahat etmeli, iyileşene kadar okula gelmemelidir. Ayrıca bu hastalar ile el sıkma, öpüşme gibi yakın temastan kaçınılmalıdır.
Hastalar kesinlikle doktora danışmadan antibiyotik kullanmamalıdır. Ayrıca reçete edilen antibiyotikler, önerilen sürede dozda ve doz aralığında kullanın.
Çocukluk çağı aşılarının düzenli olarak yaptırılması, çocukları, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, çocuk felci, menenjit hepatit A, hepatit B gibi birçok bulaşıcı hastalıktan koruyacaktır.

COVID-19: BU YAZ TATİL YAPILABİLİR Mİ? SAMSUN- COVİD-19 pandemisi nedeniyle her gün onlarca soru alıyorum. Bugünlerde de gelen sorular...