Sunday, July 31, 2011

Bilinçlenme Arttı, Paniğe Yol Açan Kene Vakası (Kırım Kongo Kanamalı Ateşi) Yüzde 40 Azaldı

Orta Karadeniz Bölgesi'nde yaşayan halkın korkulu rüyası kene vakaları, geçen yıla göre büyük oranda azaldı. 3 yıl önce zirveye ulaşan ve halk arasında paniğe yol açan kene saldırısı yüzde 40 azaldı. Bunda, ilgili bakanlıkların işbirliğiyle yoğun mücadele yapılması, havaların yağışlı seyretmesi, bilinç düzeyi artan toplumun tedbiri elden bırakmamasının etkili olduğu belirtiliyor.

Özellikle Amasya, Tokat, Çorum, Kastamonu ile Samsun'un kırsal kesimlerinde çalışanların vücuduna yapışarak Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına neden olan zehiri salıp, kan emen Hyalomma türü kene, bölgede eskisi kadar etkili olamıyor. 2007 yılında ortaya çıkıp 2008 ve 2009 yıllarında çok sayıda insanın hayatını kaybetmesine neden olan kene vakaları, Sağlık Bakanlığı ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın uyguladığı doğru politikalar ve alınan sıkı tedbirler sayesinde azaldı. Konunun uzmanları, KKKA vakalarının Türkiye geneli rakamlarının geçen yılın rakamlarıyla aynı seyretmesine karşın Orta Karadeniz'de önemli miktarda düşüş gözlendiğini ifade ediyor.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, son 3 ayda fakülteye KKKA vakasından 46 hastanın başvurduğunusöyledi. Şu an 3 hastanın tedavi gördüğünü dile getiren Prof. Dr. Leblebicioğlu, "2008 ve 2009 yıllarında tavan yapan kene vakaları, geçen yıl yüzde oranda azalarak 64'e düşmüştü. Bu yıl da hastanemize başvuran hasta sayısı bugün itibariyle 46'da kaldı. Rakamsal anlamdaki bu düşüş, bizleri de oldukça sevindiriyor. " dedi.

Kene vakalarının azalmasında birçok faktörün etkili olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, "Bu sebepler arasında havaların yağışlı seyretmesi, risk alanlarında yapılan eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları, özellikle Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın kene taşıyıcı hayvanları ilaçlamaları, toplumun duyarlılığı ve bilinçlenme düzeyinin artması ve tedbirleri bilerek uygulamaları vaka sayılarını azaltıyor. Artık ilk başlardaki panik ortamı da kalmadı. Ülke geneline göre bölgemizdeki vaka sayıları oldukça düştü. Ancak yine de destek tedavilerinin önemi sürüyor. Kırsal bölgelerde yaşayan vatandaşlar, ayak ve kollarını kapatıcı giysiler giymeli ve vücutlarına kene yapıştığında hemen en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmelidir. " şeklinde konuştu.

Hijyenden uzak havuzlar enfeksiyon yuvası oluyor

Sıcak havalarda serinlemek isteyenlerin tercihlerinden biri olan havuzlar, temiz kullanılmadığı taktirde enfeksiyon yuvasına dönüşerek sağlığı tehdit eder hale gelmektedir. Hijyenik olmayan havuzlarda yüzmenin, önemli sağlık sorunlarına yol açabileceğini ifade eden uzmanlar, temiz olmayan havuzlarda en sık göz iltihabı görüldüğünü belirtiyor. Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu; gözde çapaklanma, kızarma, sulanma, yanma, batma şikayetleri ile göz enfeksiyonu olan kişilerin havuza girmemesi, aksi halde başkalarına enfeksiyon bulaştırabileceğini söylüyor. Kirliliğe bağlı ortaya çıkan enfeksiyon riski sadece denizlerde değil havuzlarda da görülüyor. Atıktan arındırılmış sahillerin veya plajların denizin temizliğini göstermediğine dikkat çekiliyor. Su temizliğinin gözle analiz edilemeyeceğini ifade eden Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, enfeksiyon açısından havuzların da büyük risk altında olduğunu kaydetti. Havuzlardaki su temizliğine büyük önem verilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, "Deniz ve havuz suları bakteri yoğunluğu açısından sık sık kontrol edilmelidir. Sınır değerin üzerinde üreme olan yerlerde suya girilmemelidir. İyi temizlenmeyen havuzlara girilmesi, çeşitli enfeksiyonları ve hastalıkları beraberinde getiriyor. Kirli sularda yüzülmesi ile alınan mikroorganizmalar ishal ve boğaz ağrısı yapabilir. Kulak iltihabı, göz iltihabı, idrar yolu, boğaz, cilt enfeksiyonları, sindirim sistemi rahatsızlıkları ile Hepatit A'ya yakalanılmasına neden olabilir. O nedenle havuz suyunun temizliğinden emin olunmadan girilmemeli, su yutmamaya dikkat edilmelidir." bilgisini verdi. Ciltteki sıyrık ve yaraların mikroorganizmaların vücuda girişini kolaylaştırdığını ifade eden Prof. Dr. Leblebicioğlu, "Özellikle gözünde çapaklanma, kızarma sulanma, yanma, batma şikayetleri ile karakterize göz enfeksiyonu olan kişiler havuza girmemelidir, başkalarına enfeksiyonu bulaştırabilir. O nedenle hem gerekli tedbirler alınmalı hem de havuzlar temiz tutulmalıdır. Havuza girmeden duş alınması, havuz suyuna tükürülmemesi ve havuzun etrafında yiyecek tüketilmemesi, ortak mayo, şort ve havlu kullanılmaması önemli koruyucu yöntemlerdir. Zemini net olarak gözükmeyen havuzlara girilmemelidir. Ayrıca, havuz suyu düzenli klorlanmalı, dezenfekte edilerek mikroorganizmalardan temizlenmelidir." şeklinde konuştu. "TUVALET İHTİYACINA DİKKAT" İshalli veya idrar yolu enfeksiyonu olan çocukların dışkılarını havuza kaçırmasının havuz hijyenini olumsuz etkileyeceğini dile getiren Prof. Leblebicioğlu, tuvalet temizliği konusunda da uyarılarda bulunarak, şöyle konuştu: "Bebeklerin altı, havuz kenarında değil tuvalette değiştirilmeli, küçük çocuklar sık sık tuvalete götürülmelidir. Çocuklara havuzda idrar yapmanın oluşturacağı sorunlar anlatılmalıdır. Havuzların yanında bulunan ortak tuvaletlerde enfeksiyon kaynağı olabilir. Tuvaletten sonra yeterli temizliğin yapılamaması, ellerin yıkanmaması, dışkıda bulunan mikroorganizmaların havuza taşınmasına neden olur. Tuvalet içerisinde çıplak ayakla gezilmesi ve daha sonra havuza girilmesi mikroorganizmaları havuza taşıyacaktır." Havuza girenler, şunlara dikkat etmeli: "Havuzun suyu da içi de çevresi de duş alanı da mutlaka temiz olmalı, havuzu kullanan kişilerin de temiz olup olmadıklarına dikkat edilmeli, havuz ve çevresi uygun dezenfektanlarla dezenfekte edilmeli, havuz suyunun içilebilir kalitede ve berrak olmasına dikkat edilmeli, havuz suyunun sık sık bakteriyolojik analizleri yapılmalı, havuz suyu sıcaklığı 27 dereceyi geçmemeli, havuza girerken duş alınmalı, ayaklar antiseptikten geçirilmeli, kulak enfeksiyonlarına karşı, kulak tıkaçları kullanılmalı"


Hijyenden uzak havuzlar enfeksiyon yuvası oluyor - SAMSUN başlıklı ve Sıcak havalarda serinlemek isteyenlerin tercihlerinden biri olan havuzlar, temiz kullanılmadığı taktirde enfeksiyon yuvasına dönüşerek sağlığı tehdit eder hale geliyor özetli haberi okudunuz.

COVID-19: BU YAZ TATİL YAPILABİLİR Mİ? SAMSUN- COVİD-19 pandemisi nedeniyle her gün onlarca soru alıyorum. Bugünlerde de gelen sorular...